Carry Minibüs güne damgasını vurdu!

Dinçer ile Polat arasında 2 yaş fark var..Dinçer'den kalan hiç bir şey Polat'a uymadı... kilo ve boy farkı yüzünden :) O zamanlar herşeyi ikişer ikişer alırdım, şimdide üçer üçer alıyorum :) Dinçer daha klasik seviyor, Polat abisinin tam zıttı..'modayı' takip ediyor. Yavuz kolay diye düşünürken onun da bir tarzı olduğunu öğrendim...herşeyi beğenmiyormuş :) Zorluk derecesine göre en zoru :1. Polat 2. Dinçer 3. Yavuz. Ben de ikna kabiliyetime güveniyorum ;)

Yavuz'un ilk bisikletini uzun araştırmalar sonucu Decathlon'dan almaya karar verdik. Seneler önce de scooter için kafa patlatmıştım :)) sonunda micro monster bullet de karar kıldım..eşyalarını canavar gibi kullanmalarına rağmen scooterimiz hala dimdik ayakta. Bisiklet seçimi daha zor..Kawasaki'nin çocuk bisikletleri dikkat çekici, fiyatları da düşündüğüm gibiydi ama bir şey eksikti sanki..O eksiği Decathlon da buldum :) İlgili ve tecrübeli Personel. Yavuz bugün ilk bisiklet deneyimini yaşadı ve 2 kere beton zemine başını çarparak düştü. Kask aksesuar değil can kurtarandır :) Dizindeki küçük yarayı üfleyerek geçirdik, pes etmedi akşama doğru kornasını çalarak ilerliyordu :))

Gün boyunca arabamızın içi benzin kokuyordu..nedenini 10 senelik galericilik yapmış eşim bile anlamadı. 6 ay önce küçük bir minibüs almaya karar verdik. İşimiz 7 senedir cerrahi örtü setleri satışı, İstanbul içi satışlar da bu araba yeterli oluyor, şehir dışına tırla gönderiyoruz. Ödemeler de gecikme! olunca çabucak :)) tekstil sektörüne el attık :) Bu arada sahibinden.com müşterilerimden çok çok özür diliyorum..mesajları 4 gündür cevaplayamadım..bir müşterim benden T-shirt fotoğrafı beklemekte..ateş, sinüzit ve öksürük üçlüsüne yakalanmıştım.

Konuyu dağıttım...benzin kokuyordu araba. Aklıma geldikçe ürperiyorum. Kırtasiyeye uğrayacaktık..yokuşu çıkarken bir anda arabamızın içi yanık koktu ve saniyeler içinde siyah dumanın içinde kaldık. Araba durdu. Anında kapıyı açıp 'çık Halit' diye bağırdığımı hatırlıyorum, arka kapıyı açıp Yavuz'u kaptım..'bisikletim' diye seslenince onu da hızlıca çekip uzaklaştırdım. Etrafımız ve arabanın etrafı bir anda kendi can güvenliğini düşünmeyen insanlarla doldu. Ellerinde kova kova sularla arabayı söndürmeye çalışıyorlardı...arabanın altı alev almıştı. Eşim bir yandan arabanın altına eğilmiş yangın tüpüyle söndürmeye uğraşıyor, esnaflar arabanın koltuklarını geriye ittirip motoru söndürüyor..Birileri suyun içine kesme şeker attı, için diyorlar...Öylece bakakaldım..ağlamamaya çalıştım..Yavuz daha fazla korkmasın diye..gözümün içine bakıyordu çünkü..

Yardımımıza koşan bu iyi insanlardan Allah razı olsun...fotoğrafı yangın öncesi mi sonrası mı çektim hatırlamıyorum..arabamızın durduğu yere bakar mısınız? Oto Lastik, Oto elektrik..ya otobanda alev alsaydı? Bu iyi insanları ve bizi koruduğun için sana şükürler olsun Allahım..